top of page

4. Kıssalar

    Kur’an-ı Kerim bizim kutsal kitabımızdır. O, Rabb’imizin (c.c.) bize hitabıdır. Kullarını çok seven ve onların doğru yol üzere olmasını isteyen Allah (c.c.); emirlerini, yasaklarını, mesajlarını, bildirmek istediği haberleri Kur’an’da açıklamıştır. Cenab-ı Allah (c.c.), yüce kitabında mesajlarını bazen açık ve net bir şekilde, doğrudan iletmiştir bazen de dolaylı olarak, kıssalar yoluyla bizlere mesaj vermiştir. Sözlükte hikâye, hikâye etme, anlatma,
haber verme anlamlarına gelen kıssa, dinî bir kavram olarak Kur’an-ı Kerim’de anlatılan geçmişte yaşamış peygamberler ve milletlerle ilgili ibretli ve tarihî olaylara denir.
 

       Kur’an’da, başka konularla birlikte geçmiş toplulukların kıssalarının da anlatıldığı, bir ayette şöyle açıklanır:
“(Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kur’an’ı vahyetmekle geçmiş milletlerin haberlerini sana en güzel bir şekilde anlatıyoruz. Gerçek şu ki sen bundan önce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden idin.” Mü’min suresinde de Kur’an’da, peygamberlerden sadece bir bölümünün kıssasının anlatıldığı ifade edilir.

 

      Kur’an-ı Kerim’de yer alan kıssalarda bazı peygamberlerin hayatı, ilahi mesajları yaymaya yönelik çabaları, tebliğ sürecinde yaşadıkları sıkıntılar, karşılaştıkları engeller, Allah’a (c.c.) olan bağlılıkları, her zaman doğruyu tercih etmeleri vb. anlatılır. Kur’an’da, peygamberler yanında Ashab-ı Kehf gibi bazı grupların inançları uğrunda çektikleri sıkıntılara da değinilir. Bunun yanı sıra peygamberlerle alay eden, onların bildirdiği yoldan gitmemekte direnen Ad, Semud gibi kavimlerin, günah ve inkârda ısrar eden toplulukların Allah (c.c.) tarafından nasıl helak edildiği açıklanır.

     “Andolsun ki onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur’an uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir.”
(Yusuf suresi, 111. ayet.)
 

     “Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.”
(Hûd suresi, 120. ayet

bottom of page